15:53 - Manisa’da orman yangını
15:08 - Gazeteci Hülya Kılınç Tahliye Oldu
14:52 - Manisa’da Orman Yangını Başladı
13:47 - Manisa’da Pazar Günleri Sokağa Çıkmak Yasak
18:35 - Bitlis Tatvan’da Helikopter Düştü: 9 Şehit
14:24 - Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ’a Saldırı
12:09 - 2021 Yılı Asgari Ücret Rakamı Belli Oldu
15:19 - Manisa İçin Çok Kuvvetli Sağanak Yağış Uyarısı
14:09 - Manisa’da 65 Yaş Ve Üstüne Yasak Yeniden Geldi
15:37 - Madencilerin Eyleminde 2 Gözaltı
CHP Manisa Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Bekir Başevirgen, 14 Eylül 2018 tarihi itibari ile sona eren lise yerleştirme tercihlerinde yaşanan kontenjan ve yerleştirme sorunlarına ilişkin meclis başkanlığına soru önergesi verdi. Başevirgen önergesinde, imam hatip liselerine yerleşen kaç öğrenci olduğunu, nitelikli ve niteliksiz okullar statüsünde yer alan okulların kontenjan açıklarının olup olmadığını ve açıkta kalan öğrencilerin, kontenjanları boş kalan imam hatip liselerine yönlendirildiği bilgisinin doğru olup olmadığını sordu.
Başevirgen önergesine ilişkin yaptığı açıklamada; “Bilindiği gibi çocuklarımız için, tercih sonuçlarının açıklanmasının ardından nakil süreci başladı. 10-14 Eylül’de ise, hiçbir yere yerleşemeyenler için il ve ilçe komisyonunda nakiller gerçekleştirildi. İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde oluşturulan öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonları, yerleştirmelerde, ortaöğretim kayıt alanı içinde tercihe bağlı olarak öğrenci alan okullara dengeli bir şekilde öğrenci yerleştirecekti. Ama bu yerleştirmeler hep imam hatip liselerine, ya da açık liselere yapıldı. Başarı oranı yüksek öğrenciler, buna rağmen yine açıkta kaldı. Adrese dayalı kayıt sistemine geçilmesi ile birlikte, sınavsız öğrenci alan okullara yerleşmek isteyen öğrenciler kendilerine en yakın okul türü hangisi ise oraya zorunlu olarak yerleştirildi.” dedi.
“OKUL DAYATMASI YAPMAK ANAYASAL BİR HAKKIN İHLALİDİR.”
CHP’li Başevirgen, “Anayasamızın 42. Maddesi ile güvence altına alınan eğitim ve öğretim hakkı, öğrenciyi istemediği bir okulda okumak zorunda bırakmak, hatta buna mecbur etmek sureti ile ihlal edilmekte. İmam hatip liselerinin talep görmeyen boş kontenjanları, öğrenci talep etmediği halde zorla dayatılıyor. Yani, öğrencinin ve velinin iradesi, eninde sonunda Bakanlığın vereceği kararlara teslim ediliyor. Veliler ise bu dayatmaya, tüm şartlarını zorlayarak çocuklarını özel okullara kaydettirmeye çalışarak karşı koyuyor.” diye konuştu.
Bir ülkedeki eğitimin kalitesinin, o ülkenin Milli Eğitim Bakanına ve oluşturduğu kadroların başarısına bağlı olduğunu ifade eden Başevirgen, “Bilindiği gibi geçtiğimiz ağustos ayında Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan ‘Eğitim Kalitesi 2018’ isimli rapora göre Türkiye, 137 ülke arasında 99’uncu sırada yer aldı. Önemli olan okulları nitelikli veya niteliksiz olarak ayrıştırmak değil, eğitim ve öğretimin eşit şartlar altında, Atatürk ilkeleri ve İnkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasıdır.” dedi.
“ÇOCUKLARI EĞİTİME KÜSTÜRMEYİN!”
Bu zorla yerleştirmelerin, öğrencileri okula gitmek konusunda isteksiz bir hale getireceğini de sözlerine ekleyen Başevirgen, “On binlerce lise öğrencisi ya açıkta ya da istemediği okulda. 14-15 yaşındaki çocuklar sokağa bırakılır mı? Açık lise adı altında, onları adeta kaderlerine terk ediyoruz. İstemedikleri okullara zorlanabilirler mi? Bu çocuklar bizim çocuklarımız. İçine sürüklendiğimiz ülke şartları göz önüne alındığında ,onlar için yapabileceğimiz en önemli şey iyi bir eğitim hayatı sağlamaktır. Sosyal devlet ilkesi budur. Daha yolun başındalar, onları eğitime küstürmeyin.” dedi.