15:53 - Manisa’da orman yangını
15:08 - Gazeteci Hülya Kılınç Tahliye Oldu
14:52 - Manisa’da Orman Yangını Başladı
13:47 - Manisa’da Pazar Günleri Sokağa Çıkmak Yasak
18:35 - Bitlis Tatvan’da Helikopter Düştü: 9 Şehit
14:24 - Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ’a Saldırı
12:09 - 2021 Yılı Asgari Ücret Rakamı Belli Oldu
15:19 - Manisa İçin Çok Kuvvetli Sağanak Yağış Uyarısı
14:09 - Manisa’da 65 Yaş Ve Üstüne Yasak Yeniden Geldi
15:37 - Madencilerin Eyleminde 2 Gözaltı
Manisa Kadın Meclisleri üyeleri kayıp çocuklar ve çocuk istismarını durdurmak için eylem yaptı. Grup adına açıklama yapan Kadın Meclisleri üyesi Yeliz Kurt, Türkiye’de 8 yılda 104 bin 531 çocuğun kaybolduğuna dikkat çekerek, “Bu sayı 16 ülkenin nüfusundan daha fazla. Türkiye’de binlerce çocuk kaybolurken, Eylül ve Leyla’nın ardından halen çocuklar kayıpken, harekete geçmek için neyi bekliyorsunuz? Kayıp çocuklar için, çocuk istismarını durdurmak için, çocukların uğradıkları ayrımcılıklar için yıllardır hiçbir adım atmayanlar, ‘Çocuk istismarının araştırılması’ önergesini TBMM’de reddedenler, Eylül, Leyla ve daha nicelerinin ölümünden sorumludur. Mevcut cezalar uygulanmazken, idam, kimyasal hadım gibi insan haklarına aykırı, adaletten uzak yöntemler kadınlar ve çocukların korunması için çözüm değil, çözümden kaçmaktır. Bu can yakıcı meseleleri çözmekte kararlıysanız; istismarın üstüne örtmek yerine, açığa çıkaranları suçlamak yerine, üzerimize kabus gibi çöken bu sorunun açığa çıkması, önlenmesi ve gerekli cezaların verilmesi için elinizi taşın altına koyun. Şimdi tüm bu yaşananların üzerine ‘Bu konuda hassasiyetimiz biliniyor’ diye açıklama yapıyorlar. Biz sizin hassasiyetlerinizi; istismar yasası için ‘Çocuğun rızasıyla yapılan işler’ demenizden, çocukların istismarcısıyla evlendirilmesini öneren önergeyi utanmadan meclise getirmenizden, çocuk istismarı araştırılsın diye meclise verilen önergeleri reddetmenizden, Ensar Vakfı’ndaki istismarı göz göre göre üstünü örtmenizden, sahip çıkanları tebrik etmek için girdiğiniz tebrik kuyruklarından, dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın ‘Bir kereden bir şey olmaz’ açıklamalarından, 115 hamile çocuk skandalının üzerini kapatıp, soruşturma izni vermemenizden, skandalı ortaya çıkaran uzmanı suçlamanızdan hatırlıyoruz” diye konuştu.
Çocukları korumanın insanlık görevi olduğunu kaydeden Kurt, “Çocuk istismarını durdurmanın, çocukları korumanın, yaşatmanın yolu kapsamlı ve bütünlüklü politikalar geliştirmektir. Bize düşen ise tüm kadınlar ve çocuklar için örgütlü ve kararlı bir mücadele sergileyerek bu politikalar için baskı oluşturmaktır. Ne Leyla, ne Eylül, ne Ufuk, ne Sami adaletin sağlanması yolunda aileleri, ne de örselenmiş hiçbir çocuk sahipsiz değildir. Ülkenin geleceği çocuklar için güvenli, mutlu, gülüp oynayacakları dans edip eğlenecekleri bir dünyayı inşa etmek hepimizin görevi. Nasıl ki kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti durdurmak için mücadele ediyorsak, çocuklar yaşasın diye de mücadele etmeye devam edeceğiz”dedi.